14 Temmuz 2023

 

Siberpunk veya literatürde bilinen adıyla cyberpunk, en basit haliyle teknolojinin insan hayatını tamamen baskıladığı bir gelecek tasviridir. Özellikle yapay zeka modellerinin gelmesiyle beraber bilimkurgu anlatılarında sık sık rastladığımız Siberpunk ne demek merak konusu olmuştur. Genel olarak robotların insanlığı ele geçirdiği ve insanın ikinci sınıf canlı konumuna düştüğü Siberpunk felsefesi, geçmişte sadece filmlere konu olurken yapay zekanın gitgide ilerlemesiyle birlikte adım adım gerçeğe dönüşmektedir. Bilhassa biyolojik yapay zekanın gelişmesiyle beraber insalığın Cyberpunk’a doğru yol almasını adım adım izleyeceğiz gibi duruyor. Peki Siberpunk nedir? Yapay zeka ile siberpunk ilişkisi nasıl kurulacak?

Siberpunk Nedir?

Siberpunk kavramı genel olarak sanat eserlerinde ortaya çıkan bir eleştiridir. Özellikle distopik kurgularda insanın varoluşundan sapması, adım adım robotlaşma süreci olarak işlenmektedir. Cyberpunk felsefesine göre insanların hayatı, bilakis zihinleri teknolojiye entegre hale gelecektir. Dikkat etmemiz gereken nokta siberpunk’ın bilimkurgu alt türü olarak ortaya çıkmasına rağmen farklı biçimlerde ortaya çıkma ihtimalinin epey yüksek oluşudur. Nitekim insanlık geçmişten geleceğe uzanan tasvirlerde özellikle yakın zamana kadar bugünün teknolojisini akıl edemez haldeydi. Ancak 2022 sonlarında ChatGBT’nin ortaya çıkışıyla hızlanan yapay zeka tartışmaları bizlerin artık geleceği öngörememize sebep oldu. Sonuç olarak filmlerde işlenen siberpunk kavramı yapay zekanın gelişimiyle beraber pek de imkansız görünmüyor.

Siberpunk ile Yapay Zeka İlişkisi

Çeşitli anlatılarda teknolojinin insan hayatına tamamen hakim olacağı distopik bir gelecek olarak tasvir edilir. Fakat insanlık geçmişten bugüne uzanan yolculuğunda imkansızın imkansız olmadığının bilincine varmıştır. Başka bir deyişle Siberpunk nedir sorusu geçmişte sadece kurgusal hikayelerken bugünden geleceğe bakarken tamamiyle hayal ettiğimiz biçimde olmasa bile farklı şekillerde ortaya çıkacaktır. Siberpunk ile yapay zeka ilişkisi özellikle yakın zamanda yapay zeka destekli dil işleme modellerinin gelişimiyle beraber hız kazanmıştır. Henüz yapay zekanın daha alması gereken epey yol olsa bile özellikle yapay zekanın biyolojik entegrasyonuyla beraber insan-makine olarak tasvir edebileceğimiz yeni bir türün ortaya çıkması kuvvetle muhtemel. Örneğin, ChatGBT modelini geliştiren OpenAI şirketinin CEO’su Sam Altman dahi artık zekanın salt insana indirgenemeyeceğini savunmaktadır. Altman’ın görüşüne göre zeka, sadece insanda olan bir olgu olmaktan ziyade maddeye has bir gerçeklik fikrine evrilmiştir.

Yapay Zeka ile Siberpunk’a Doğru: Biyolojik Entegrasyon

Yapay zekanın biyolojik entegrasyonuyla beraber insan elinden çıkan yapay zekayla bizzat zihne müdahalenin mümkün olacağına dair görüşler mevcut. Bununla beraber yapay zeka desteğiyle bizzat kimyasal süreçler etkileşerek insan-makine etkileşiminin tamamlanması olasılıklar dahilinde. Sonuç olarak bilimkurgu filmlerinde distopik olarak işlenen siberpunk konusu gelecekte nihai olarak teknolojinin insan hayatına ek olarak bizzat insanın kendisini etkileyeceği fikrini güçlendiriyor. Yapay zekanın biyolojik entegrasyonu gerçekleştiğinde adım adım Siberpunk’a doğru ilerlemek insan açısından olumlu mu olacak olumsuz mu? Elbette ki bunu ömrümüz yeterse izleyip göreceğiz..